Altın Küre Uluslararası İkon Ödülü alan Sharon Stone’dan GAİN’e özel röportaj: “Bir ikon olmak inanılmaz!” GAİN ana sponsorluğunda gerçekleşen ve Altın Küre Ödülleri tarafından bu yıl ilk kez verilen Uluslararası İkon Ödülü’nü almak için Türkiye’ye gelen Hollywood yıldızı Sharon Stone GAİN’e konuştu. Altın Küre Yönetim Kurulu Başkanı Helen Hoehne’nin sorularını yanıtlayan Stone, ‘Temel İçgüdü’ filminin hayatını nasıl değiştirdiğinden ikon olmanın kendisine nasıl hissettirdiğine; kariyeriyle ilgili pek çok soruyu yanıtladı. Sharon Stone’un bu özel röportajı, şimdi ve sadece GAİN YouTube kanalında… ‘Temel İçgüdü’ ve ‘Casino’ gibi kültleşmiş filmleriyle çok sevilen Hollywood yıldızı Sharon Stone, GAİN ana sponsorluğunda gerçekleşen ve Altın Küre Ödülleri tarafından bu yıl ilk kez verilen Uluslararası İkon Ödülü’nü almak için geçen hafta Türkiye’deydi. Bodrum’da gerçekleşen ödül töreni öncesi Stone, GAİN’e özel bir röportaj vermeyi ihmal etmedi. Altın Küre Yönetim Kurulu Başkanı Helen Hoehne’nin sorularını yanıtlayan Stone’un GAİN YouTube kanalında yayınlanan röportajında satır başları şöyle… - “Bir ikon olmak, benden önce olağanüstü insanlardan oluşan bir ligde değerlendirilmek inanılmaz!” - “Çok küçük bir kasabada büyüdüm, ilk gösterime giren filmleri izleyemezdik. Üç televizyon kanalımız vardı, siyah beyaz eski filmleri izlerdik ki bunu gerçekten çok severdim.” - “Casino filmiyle Altın Küre Ödülü almak heyecan vericiydi ama 90’lı yıllarda şu anda kadın için olan bu tür bir genişleme alanı yoktu. Bu yüzden ne yazık ki Altın Küre hayatımı pek değiştirmedi. Bundan sonra gerçekten başka iş bulamadım, büyük işler alamadım. Daha sonra çalışmalarımdan dolayı pek takdir edilmedim. Kariyerimde erkekler gibi yükselmeye devam edemedim. Bu benim için çok üzücüydü çünkü Robert De Niro ve Martin Scorsese ile çalışmak hayalimdi.” - “Temel İçgüdü filminden sonra tanınmak hayatımı her yönden değiştirdi. İnsanlar birdenbire arabama tırmanmaya başladı ve üstelik bu, bu cep telefonlarından önceydi. Hayranlar sizi görmek istediğinde bizzat gelirdiler. Yani gittiğim her yerde yüzlerce, bazen binlerce insan vardı. Restorana, doktor randevusuna, markete gidemezdim. Ve bu beni biraz içe dönük yaptı.” - “Yeni nesil oyunculara tavsiyem şu olur: Kendinizin dışına bakmanın ve sizi başarılı kılan şeyin halk ve hayranlar olduğunu kabul etmenin gerçekten önemli olduğunu düşünüyorum. Ve toplum içine çıktığımızda davranışlarınızla, görüşünüzle, içten minnettarlığınızla teşekkür etmeyi hatırlamanız önemli.” - (‘Şöhretin hala güzel bir yanı var mı’ sorusuna cevaben) Başıma gelenler için çok minnettarım çünkü bana dünyanın her yerinden insanlar tanıma fırsatı verdi; birbirimize sandığımızdan daha çok benzediğimizi gördüm. Bulunduğumuz her yerde, ailelerimizi, birbirimizi seviyoruz. Önemli olan da bu. Sevilmek ve kabul edilmek istiyoruz; tüm korku ve öfke, sevilip sevilmediğimizi merak etmemizdeki güvensizlikten geliyor. Bu korku ve öfkeyi bir kenara bırakıp daha sevgi dolu ve şefkatli olabilirsek fark edebiliriz ki herkes az çok aynı şeyi hissediyor.” - “Türkiye’de daha önce sadece bir kez ve çok kısa bir süreliğine gelmiştim. Geri dönüp Türkiye’yi daha fazla deneyimlemek için gelmek istediğimi fark ettim. Muhteşem! İnsanlar çok güzel ve kibar, burada olmak harika.”